Ekinokok enfeksiyonu nedir
Ekinokok enfeksiyonu, tenya cinsinden olan kedi, ve köpek türü hayvanların bağırsaklarında bulunan ekinokok, uzunlu?u 0,5 cm olan bu asala?ın yumurta evresinde insan vücuduna girmesi, daha sonra yaşam çevrimini sürdürerek değişik organlarda bir ya da daha çok kistin gelişmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Karaci?er, ekinokok kistlerinin en çok rastland??? organdır.
Ekinokok un yaşam çevrimi
Ço?u zaman yüzlerce ya da binlercesi birden köpe?in bağırsak duvarına sıkıca tutunmu? olarak ya?ar. Vücutları ba?, kısa bir boyun ve proglotit ya da ?erit denen üç parçal? gövde bölümünden oluşur. Ba? bölümünde dört vantuz (çekmen) ve iki sıra halinde çengeller vardır. Bu tutunma organları aracıl???yla bağırsak duvarına kolayca yap???rlar. Temel olarak üreme sistemini içeren proglotitler en küçü?ü önde, en büyü?ü arkada yer alacak biçimde dizilmiştir.Arka uçta ?i?kin bir torbay? andıran en büyük proglotit 500 dolayında yumurta ta??r. Yumurtay? saran kabu?un içinde alt? kö?esinde birer çengel taşıyan embriyon bulunur. Köpe?in dışkısıyla sürekli dışarı atılan yumurtaların say?sı 15 günde toplam 600?e ula?abilir. Toprakta, su-ida ve bitkiler üstünde haftalarca canlıl?-’??n? yitirmeyen ekinokok yumurtaları koyun, s???r ve insan gibi ara konaklara ağız yoluyla bulaşır. Ara kona?ın midesindeki asit salgısı yumurtanın kabu?unu ritir ve larva açığa çıkar. Embriyon yapısın? koruyan larva mide ya da bağırsak duvarını delerek kan dolaşımına girer, kap? toplardamarı yoluyla karaciğere ula??r ve karaciğerin kılcal damarlarına yerle?ir. Karaciğer engelini a?an larvalar gene dolaşım sistemini kullanarak alt ana toplardamara, daha sonra sa? kulakçık ve karıncıktan akciğer atardamarlarına, buradan da akciğer kılcal damarlarına geçer. Akciğer engelini a?abilen larvalar ise büyük dola??ma katılıp vücudun her organına yerleşebilir. Ama en sık yerleştikleri organlar karaciğer ve akciğerdir.
Karaciğer ya da akciğer kılcal damarlarında kalan larva, çengellerini yitirerek kist hidatik denen içi sıvı dolu bir keseci?e donu?ur. Birkaç ay içinde ceviz büyüklüğüne ula?an kıstın çap? zamanla 10 cm’yi a?abilir. Kist bir duvarla sınırlıdır. ?çinde h?datik olarak bilinen berrak, renksiz, su gibi saydam bir sıvı bulunur. Kist duvarı iki katmandan oluşur. D??ta Üst üste dizili çok ince yaprakçıklardan oluşan kütikula yer alır. ?çteki katman çimlenme zan olarak bilinir. Aynca kistin çevresini konak canlının yabancı kütleye tepki olarak geli?tirdi?i ba?doku katman? sarar.Çimlenme zarının iç yüzeyinden çok sayıda küçük kapsül gelişir. ?nce bir sapla zara ba?l? olan bu kapsüller zamanla kopar ve h?datik sıvının içine dü?er. Kapsüller de son kona?ın sindirim sistemine girdikten sonra proglotitleri üretecek olan embriyomu halde çengelli eki-nokok ba?lan bulunur. Kapsüller içerdikleri embriyonsu ba?larla birlikte hida-tik sıvının dibinde “hidatik kum” denen birikintiyi oluşturur. Kapsül duvarı aynı zamanda yeni yavru kistleri oluşturan bir çimlenme keseci?idir.insanın yanı sıra koyun, s???r ve domuz da ekinokoklann ara kona??dır. Kesilen bu hayvanlarda ekinokok enfeksiyonu varsa karaciğer ve akciğerlerin kistlerle dolu olduğu açıkça görülür. Kesilen hayvanlarda yavru kistler ana kistlerin dışında geli?ti?inden hastalıklı organlarda kistler çok sayıda olabilir. Köpekler atılan hasta organlan yerse kistleri de sindirim sistemlerine alm?? olur. Köpe?in bağırsaklarında açığa ç?kan ekinokok geli?erek eri?kin biçimini alır. Ama bu bulaşma köpekte çok seyrek görülen ishal dışında bir bozukluğa yol açmaz. Ara konak insan olunca vücutta gelişen kistlerin say??ma, yerine ve büyüklüğüne göre değişen a??rlıkta ekinokok enfeksiyonları ortaya çıkar.
Bulaşma yollar?
Ekinokok enfeksiyonlarının özellikle ekonomisi tarım ve hayvancıl??a dayal? bölgelerde daha yaygın olmasının nedeni, giri? bölümünde verilen bilgilerden kolayca anla??labilir.Çoban ve köylüler kist hidatikli koyun organlarını yiyerek ekinokok ta??yıc?sı duruma gelen köpeklerle yakın ilişki içindedir. Bu durum ekinokokların insanlara bulaşma olasılığım artırır. Kirli suların içilmesi, üstünde yumurtaların bulunduğu ve yeterince yıkanmam?? meyve ya da sebzelerin yenmesi başlıca bulaşma yollandır. Ama çobanlar ve hayvan bakıcılannın bazı alışkanlıklarından kaynaklanan bir başka bula?ma yolu daha vardır. Yumurtayla dolu proglotitlerden bin köpe?in makat bölgesine takılarak şiddetli ka??ntıya neden olur ve hayvan bu rahatsızlık verici durumdan kurtulmak için burnunu anüsüne sürterek ka??r. Ka??ma sırasında asalaklar makat bölgesinden burna geçer. Böylece köpek sahiplen arasında oldukça yaygın görülen köpe?in burnunu öpme, el ve yüzü yalamasına izin verme ya da insanların taba??ndan yemek yedirme alışkanlıklan bilinçsizce bir bulaşma yoluna dönüşür.
Belirtileri
Larvaların yerleştiği başlıca organlar karaci?er ve akciğerdir. Ekinokok enfeksiyonları bu organlarda gelişir. Bu bölümde genel bir bak?? açısıyla kist hidatikten kaynaklanan yerel fiziksel bozuklukların yanı sıra kistin nasıl bir gelişim süreci izledi?i ve bu süreçlerin vücut üzerinde nasıl bir etki yaptığı incelenecektir.
Hidatik kist çeşitli biçimlerde geli?ebilir. Ender olarak kist canlıl???n? yitirir ve tedaviye gerek kalmadan iyileşme gerçekleşir. Bu durumda kireç ba?layan kist duvarı çekilen filmlerde kolayca görülür. Bir başka olasılık da kistin kendiliğinden ya da bir yaralanma sonucunda yırtılmasıdır. Y?rtılan kistin içindekiler vücut sıvılarının bulunduğu bir bo?lu?a ya da geli?ti?i organa yay?labilir. Bu durum ölümle sonuçlanabilen anafilaktik ?ok (ikinci kez kar??la??lan bir antijene karşı şiddetli alerji tepkisi) yaratacak ölçüde tehlikelidir. Bazen bakteriler içine girip üredikleri saydam kist sıvısın? irinleştirir ve böylece kist bir apseye dönüşür.Ekinokoka karşı organizma alerji , ba????klık tepkimesi biçiminde yanıt verir. Kanda eozinofil türü akyuvarların say?sı artar ve bunların bütün akyuvarlar içindeki oran? yüzde 20-25?i bulur. Vücutta ekinokoka karşı gelişen antikorların araştırılması tanıya yönelik incelemelerin temelini oluşturur.
Karaciğer ekinokok enfeksiyonu
Ekinokok yumurtasının kabu?unun sindirim sisteminde erimesinden sonra aç??a çıkan larvalar incebağırsak duvarını delerek kan dolaşımına katılır. Kap? toplardamarı yoluyla karaciğere gelerek kılcal damarlara yerleşir ve daha önce belirtildi?i gibi gelişimini sürdürerek kiste dönüşür. Kistin ilk gelişim evrelerinde yalnızca ta??yıc? olan hasta yerel ya da genel bir rahatsızlık duymaz.
Hidatik kist belli bir büyüklü?e ula??nca, hastalık belirtileri görülmeye ba?lar ve hasta ancak bu a?amada hekime başvurmak gere?i duyar. Görülen belirtiler kistin kütlesel varl???na bağlı olarak yerel ya da kist sıvısına karşı vücutta gelişen antijen-antikor tepkimesine bağlı olarak geneldir.
Yerel belirtiler
En önemli yerel belirtiler sa?da, kaburgaların a?a??sındaki bölgede dolgunluk duyumu ve sürekli a?rıdır. Bu bölgedeki a?rı karaciğeri saran zarın gerilmesinden kaynaklanır. Aynca karaciğerdeki kistin gelişim yönüne göre değişen başka belirtiler de görülür. Kist karaci?erin üst, alt ya da ön bölümlerine do?ru gelişebilir. Geli?imini ortada sürdürerek organı dengeli bir biçimde büyüttü?ü olgulara da rastlanabilir. • Gö?se doğru gelişme- Kist yukarıya doğru büyürse göğüs bölgesinde duyum-sanan belirtiler Öne çıkar. Çünkü diyaframın sa? yansı ile birlikte sa? akciğerin alt lobu da yukarıya doğru itilir. Özellikle sa? akciğerin ezilen alt lobu solunum işlevini aksatır. Sonuçta hasta sa? akciğer tabanında bir ağırlık duyumsar. Ayrıca akciğer zan zedelenmesine bağlı olarak öksürük de görülebilir. Hekim sa? akciğer tabanına denk dü?en bölgede solunum ??levinin azaldığın? ya da bütünüyle ortadan kalkt???n? saptayabilir Karna doğru geli?ine Kist a?a??ya doğru büyürse karnın elle muayenesinde yuvarlak, düz, ağrısız ve büyümü? safrakesesi ya da böbrekle kanıtırılabi-Ien bir kütle algılanır. Kist karaciğerin alt yüzüne doğru geli?ti?inden alt ana-toplardamara bask? uygulayarak bacakların toplardamar dola??mın? engelleyebilir ve bacaklarda a?rıl? ?i?likler olu?abilir. Bazen de kap? toplardamarını s?k??tırarak asit oluşumuna, yani karın zan boşluğunda sıvı birikmesine yol açabilir. Kist hidati?in safra yollarına bask? uygulaması sonucunda staz sanl??? denen ve safra yollarından kan dola??mına safra kaça?? olmasından kaynaklanan belirgin bir sanlık ortaya ç?kar. Kist hidatik karaciğerdeki varlığını bazen ilk kez staz sanh??yla belli eder. Öne doğru gelişme Kist Öne doğru büyürse hastanın sa? kaburgalarının a?a??sında kalan bölgede belirgin bir şişlik görülür. Ağrısız, sert ve esnek, olan bu ?i?li?in sınırlan belirgin, yüzeyi ise düzdür. Ortada gelişme- Ekinokok kisti karaci?erin ortasında gelişirse, karaciğerde dengeli bir büyüme görülür. Böyle bir kist taşıyan karaciğeri, tümör nedeniyle büyüyen bir karaciğerden elle muayene ederek ayırt etmek olanaksızdır.
Genel belirtiler
Kesin tanı koymak için kistten vücuda geçen bazı maddelere karşı vücutta geli?en a?ın duyarlılık tepkilerini iyi de?erlendirmek gerekir. Bunlar ka??nt?, ürtiker döküntüleri ve ödem gibi genel belirtilerdir. Ama alerji kaynakl? belirlilerin temel olarak kistin parçalanması durumunda ortaya çıkaca?? unutulmamalıdır.
Tan?
Ekinokok kisti ço?u kez kolay tanınır. Hastanın geçmi?ine ilişkin bilgilerin büyük önemi vardır. Bu görü?me sırasında hastanın koyun ve köpeklerle bir arada bulunup bulunmadı?? anla??labilir. Daha önce de belirtildi?i gibi hastalık genellikle çobanlarda ya da koyun ve köpeklerle uzun süre birlikte olan insanlarda görülür.
Gene yukanda sözü edilen anafilaktik belirtilerin bulunmas?, laboratuvar testleri de olumlu (pozitif) sonuç verirse büyük Önem kazanır. Özellikle kanda eozinofil türü akyuvarların oranının yüzde 8-10?a ulaşması ekinokok enfeksiyonu olasılığın? güçlendirir.
Eskiden tan? için Casoni alerjik deri testinden yararlanılırd?. Bu test deri içine az miktarda hidatik sıvı verilerek uygulanıyordu.Bir başka özgün ba????klık tepkimesi de Ghedini-Weinberg testiydi. Hastanın serumunda, hidatik sıvı antijen olarak kullanılıyor, bu sıvıya karşı “komp-leman fiksasyonu” ilkesi uyannca hastanın vücudunda geli?miş antikorlar aranıyordu. Günümüzde ise hastanın kanında ekinokok enfeksiyonu etkenine karşı özgün antikorlan saptayan dolaylı hemagglütinasyon ve ELISA testleri kullanılmaktadır. Bu testler öncekilere göre çok daha duyarlı ve tam için çok daha güvenilir sonuçlar verir.Karın filmi çekilmesi de kesin tam için yararlı olabilir. Yapılan incelemede kist duvarında kalsiyum birikimine rastlanması ekinokok enfeksiyonunu dü?ündürür. Karaciğer ekinokok enfeksiyonunun tanısı için çölyak atardaman olarak da bilinen kann anaatardaman-nın arteriyograflsi çok yararlıdır. Bu yöntemle karaciğer atardamarının karaci?er içindeki dallanması incelenir. Bir kist varsa dallar bu bölgede kıvrım yaparak uzakla?m?? biçimde görülür. Ama oldukça zahmetli ve riskli bir giri?im olan arteriyografi yerine günümüzde daha çok ultrasonografi ve bilgisayarl? vücut tomografisinden yararlanılmaktadır.
Komplikasyonlar
Karaciğer ekinokok enfeksiyonu ender olarak asala?ın kendiliğinden ölmesiyle sona erer. Yol açtığı ikincil hastalık ve bozukluklar ise ölümcül olabilir. Kistin mikroplanması ve yırtılması başlıca komplikasyonlan oluşturur. Bakteri üremesine ba?l? olan mikroplanma kisti bîr apseye dönüştürür. Bu da ate?e, karaci?er bölgesinde şiddetli a?nya, kann kaslarının kasılması gibi belirtilere yol açar. Hidatik kist içeri?i daha çok kann zan ya da akciğer zarı bo?luklarına yayılacak biçimde yırtılır. Bu durumda ortaya çıkan anafîlaktik ?ok hastanın yaşam?m tehlikeye sokabilecek ölçüde a??r olabilir.
Tedavi
Hidatik kist cerrahi girişimle tedavi edilir. Kistin çevresinde vücudun tepki olarak geli?tirdi?i ba?doku katman? da alınmalıdır. Çok büyük kistlerde çevre karaciğer dokusunun çıkarılması gerekebilir.
Kistlerin tam olarak temizlenemedi ?? durumlarda yeni gelişen kistler daha kapsaml? cerrahi girişimleri gerektirebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder