12 Ağustos 2012 Pazar

ekinokok enfeksiyonu

Ekinokok enfeksiyonu nedir
Ekinokok enfeksiyonu, tenya  cinsinden olan kedi, ve köpek türü hayvanların   bağırsaklarında bulunan ekinokok, uzunlu?u 0,5  cm olan bu asala?ın yumurta evresinde insan vücuduna girmesi, daha sonra yaşam çevrimini sürdürerek değişik organlar­da bir ya da daha çok kistin gelişmesiy­le ortaya çıkan bir hastalıktır. Karaci­?er, ekinokok kistlerinin en çok rastlan­d??? organdır.
Ekinokok un yaşam çevrimi
Ço?u za­man yüzlerce ya da binlercesi birden köpe?in bağırsak duvarına sıkıca tutun­mu? olarak ya?ar. Vücutları ba?, kısa bir boyun ve proglotit ya da ?erit denen üç parçal? gövde bölümünden oluşur. Ba? bölümünde dört vantuz (çekmen) ve iki sıra halinde çengeller vardır. Bu tutunma organları aracıl???yla bağırsak duvarına kolayca yap???rlar. Temel ola­rak üreme sistemini içeren proglotitler en küçü?ü önde, en büyü?ü arkada yer alacak biçimde dizilmiştir.Arka uçta ?i?kin bir torbay? andıran en büyük proglotit 500 dolayında yumur­ta ta??r. Yumurtay? saran kabu?un içinde alt? kö?esinde birer çengel taşıyan embri­yon bulunur. Köpe?in dışkısıyla sürekli dışarı atılan yumurtaların say?sı 15 gün­de toplam 600?e ula?abilir. Toprakta, su-ida ve bitkiler üstünde haftalarca canlıl?-’??n? yitirmeyen ekinokok yumurtaları koyun, s???r ve insan gibi ara konaklara ağız yoluyla bulaşır. Ara kona?ın midesindeki asit salgısı yumurtanın kabu?unu ritir ve larva açığa çıkar. Embriyon ya­pısın? koruyan larva mide ya da bağırsak duvarını delerek kan dolaşımına girer, kap? toplardamarı yoluyla karaciğere ula­??r ve karaciğerin kılcal damarlarına yer­le?ir. Karaciğer engelini a?an larvalar gene dolaşım sistemini kullanarak alt ana toplardamara, daha sonra sa? kulakçık ve karıncıktan akciğer atardamarlarına, buradan da akciğer kılcal damarlarına geçer. Akciğer engelini a?abilen larvalar ise büyük dola??ma katılıp vücudun her organına yerleşebilir. Ama en sık yerleş­tikleri organlar karaciğer ve akciğerdir.
Karaciğer ya da akciğer kılcal da­marlarında kalan larva, çengellerini yi­tirerek kist hidatik denen içi sıvı dolu bir keseci?e donu?ur. Birkaç ay içinde ceviz büyüklüğüne ula?an kıstın çap? zamanla 10 cm’yi a?abilir. Kist bir du­varla sınırlıdır. ?çinde h?datik olarak bi­linen berrak, renksiz, su gibi saydam bir sıvı bulunur. Kist duvarı iki katmandan oluşur. D??ta Üst üste dizili çok ince yaprakçıklardan oluşan kütikula yer alır. ?çteki katman çimlenme zan olarak bilinir. Aynca kistin çevresini konak canlının yabancı kütleye tepki olarak geli?tirdi?i ba?doku katman? sarar.Çimlenme zarının iç yüzeyinden çok sayıda küçük kapsül gelişir. ?nce bir sap­la zara ba?l? olan bu kapsüller zamanla kopar ve h?datik sıvının içine dü?er. Kapsüller de son kona?ın sindirim siste­mine girdikten sonra proglotitleri ürete­cek olan embriyomu halde çengelli eki-nokok ba?lan bulunur. Kapsüller içer­dikleri embriyonsu ba?larla birlikte hida-tik sıvının dibinde “hidatik kum” denen birikintiyi oluşturur. Kapsül duvarı aynı zamanda yeni yavru kistleri oluşturan bir çimlenme keseci?idir.insanın yanı sıra koyun, s???r ve do­muz da ekinokoklann ara kona??dır. Kesilen bu hayvanlarda ekinokok en­feksiyonu varsa karaciğer ve akciğerle­rin kistlerle dolu olduğu açıkça görülür. Kesilen hayvanlarda yavru kistler ana kistlerin dışında geli?ti?inden hastalıklı organlarda kistler çok sayıda olabilir. Köpekler atılan hasta organlan yerse kistleri de sindirim sistemlerine alm?? olur. Köpe?in bağırsaklarında açığa ç?­kan ekinokok geli?erek eri?kin biçimini alır. Ama bu bulaşma köpekte çok sey­rek görülen ishal dışında bir bozukluğa yol açmaz. Ara konak insan olunca vü­cutta gelişen kistlerin say??ma, yerine ve büyüklüğüne göre değişen a??rlıkta ekinokok enfeksiyonları ortaya çıkar.
Bulaşma yollar?
Ekinokok enfeksiyonlarının özellikle ekonomisi tarım ve hayvancıl??a dayal? bölgelerde daha yaygın olmasının nede­ni, giri? bölümünde verilen bilgilerden kolayca anla??labilir.Çoban ve köylüler kist hidatikli ko­yun organlarını yiyerek ekinokok ta??­yıc?sı duruma gelen köpeklerle yakın ilişki içindedir. Bu durum ekinokokla­rın  insanlara bulaşma olasılığım artırır. Kirli suların içilmesi, üstünde yumurta­ların bulunduğu ve yeterince yıkanma­m?? meyve ya da sebzelerin yenmesi başlıca bulaşma yollandır. Ama çoban­lar ve hayvan bakıcılannın bazı alışkan­lıklarından kaynaklanan bir başka bu­la?ma yolu daha vardır. Yumurtayla do­lu proglotitlerden bin köpe?in makat bölgesine takılarak şiddetli ka??ntıya neden olur ve hayvan bu rahatsızlık verici durumdan kurtulmak için burnunu anüsüne sürterek ka??r. Ka??ma sırasın­da asalaklar makat bölgesinden burna geçer. Böylece köpek sahiplen arasında oldukça yaygın görülen köpe?in burnu­nu öpme, el ve yüzü yalamasına izin verme ya da insanların taba??ndan ye­mek yedirme alışkanlıklan bilinçsizce bir bulaşma yoluna dönüşür.
Belirtileri
Larvaların yerleştiği başlıca organlar ka­raci?er ve akciğerdir. Ekinokok enfeksi­yonları bu organlarda gelişir. Bu bölüm­de genel bir bak?? açısıyla kist hidatikten kaynaklanan yerel fiziksel bozuklukların yanı sıra kistin nasıl bir gelişim süreci izledi?i ve bu süreçlerin vücut üzerinde nasıl bir etki yaptığı incelenecektir.
Hidatik kist çeşitli biçimlerde geli­?ebilir. Ender olarak kist canlıl???n? yitirir ve tedaviye gerek kalmadan iyileş­me gerçekleşir. Bu durumda kireç ba?­layan kist duvarı çekilen filmlerde ko­layca görülür. Bir başka olasılık da kis­tin kendiliğinden ya da bir yaralanma sonucunda yırtılmasıdır. Y?rtılan kistin içindekiler vücut sıvılarının bulunduğu bir bo?lu?a ya da geli?ti?i organa yay?­labilir. Bu durum ölümle sonuçlanabilen anafilaktik ?ok (ikinci kez kar??la??­lan bir antijene karşı şiddetli alerji tepkisi) yaratacak ölçüde tehlikelidir. Ba­zen bakteriler içine girip üredikleri say­dam kist sıvısın? irinleştirir ve böylece kist bir apseye dönüşür.Ekinokoka karşı organizma alerji , ba????klık tepkimesi biçiminde yanıt ve­rir. Kanda eozinofil türü akyuvarların say?sı artar ve bunların bütün akyuvar­lar içindeki oran? yüzde 20-25?i bulur. Vücutta ekinokoka karşı gelişen anti­korların araştırılması tanıya yönelik in­celemelerin temelini oluşturur.
Karaciğer ekinokok enfeksiyonu
Ekinokok yumurtasının kabu?unun sin­dirim sisteminde erimesinden sonra aç?­?a çıkan larvalar incebağırsak duvarını delerek kan dolaşımına katılır. Kap? toplardamarı yoluyla karaciğere gelerek kılcal damarlara yerleşir ve daha önce belirtildi?i gibi gelişimini sürdürerek kiste dönüşür. Kistin ilk gelişim evrele­rinde yalnızca ta??yıc? olan hasta yerel ya da genel bir rahatsızlık duymaz.
Hidatik kist belli bir büyüklü?e ula­??nca, hastalık belirtileri görülmeye ba?lar ve hasta ancak bu a?amada heki­me başvurmak gere?i duyar. Görülen belirtiler kistin kütlesel varl???na bağlı olarak yerel ya da kist sıvısına karşı vü­cutta gelişen antijen-antikor tepkimesi­ne bağlı olarak geneldir.
Yerel belirtiler
En önemli yerel belirtiler sa?da, kabur­gaların a?a??sındaki bölgede dolgunluk duyumu ve sürekli a?rıdır. Bu bölgede­ki a?rı karaciğeri saran zarın gerilmesinden kaynaklanır. Aynca karaciğerde­ki kistin gelişim yönüne göre değişen başka belirtiler de görülür. Kist karaci­?erin üst, alt ya da ön bölümlerine do?­ru gelişebilir. Geli?imini ortada sürdü­rerek organı dengeli bir biçimde büyüt­tü?ü olgulara da rastlanabilir. • Gö?se doğru gelişme- Kist yukarıya doğru büyürse göğüs bölgesinde duyum-sanan belirtiler Öne çıkar. Çünkü diyaf­ramın sa? yansı ile birlikte sa? akciğerin alt lobu da yukarıya doğru itilir. Özellik­le sa? akciğerin ezilen alt lobu solunum işlevini aksatır. Sonuçta hasta sa? akci­ğer tabanında bir ağırlık duyumsar. Ay­rıca akciğer zan zedelenmesine bağlı olarak öksürük de görülebilir. Hekim sa? akciğer tabanına denk dü?en bölge­de solunum ??levinin azaldığın? ya da bütünüyle ortadan kalkt???n? saptayabilir  Karna doğru geli?ine Kist a?a??ya doğru büyürse karnın elle muayenesin­de yuvarlak, düz, ağrısız ve büyümü? safrakesesi ya da böbrekle kanıtırılabi-Ien bir kütle algılanır. Kist karaciğerin alt yüzüne doğru geli?ti?inden alt ana-toplardamara bask? uygulayarak bacak­ların toplardamar dola??mın? engelleye­bilir ve bacaklarda a?rıl? ?i?likler olu?a­bilir. Bazen de kap? toplardamarını s?­k??tırarak asit oluşumuna, yani karın zan boşluğunda sıvı birikmesine yol açabilir. Kist hidati?in safra yollarına bask? uygulaması sonucunda staz sanl?­?? denen ve safra yollarından kan dola­??mına safra kaça?? olmasından kay­naklanan belirgin bir sanlık ortaya ç?­kar. Kist hidatik karaciğerdeki varlığını bazen ilk kez staz sanh??yla belli eder.  Öne doğru gelişme  Kist Öne doğru büyürse hastanın sa? kaburgalarının a?a??sında kalan bölgede belirgin bir şişlik görülür. Ağrısız, sert ve esnek, olan bu ?i?li?in sınırlan belirgin, yüzeyi ise düzdür. Ortada gelişme- Ekinokok kisti kara­ci?erin ortasında gelişirse, karaciğerde dengeli bir büyüme görülür. Böyle bir kist taşıyan karaciğeri, tümör nedeniyle büyüyen bir karaciğerden elle muayene ederek ayırt etmek olanaksızdır.
Genel belirtiler
Kesin tanı koymak için kistten vücuda geçen bazı maddelere karşı vücutta geli­?en a?ın duyarlılık tepkilerini iyi de?er­lendirmek gerekir. Bunlar ka??nt?, ürtiker döküntüleri ve ödem gibi genel belirti­lerdir. Ama alerji kaynakl? belirlilerin te­mel olarak kistin parçalanması durumun­da ortaya çıkaca?? unutulmamalıdır.
Tan?
Ekinokok kisti ço?u kez kolay tanınır. Hastanın geçmi?ine ilişkin bilgilerin bü­yük önemi vardır. Bu görü?me sırasında hastanın koyun ve köpeklerle bir arada bulunup bulunmadı?? anla??labilir. Da­ha önce de belirtildi?i gibi hastalık ge­nellikle çobanlarda ya da koyun ve kö­peklerle uzun süre birlikte olan insan­larda görülür.
Gene yukanda sözü edilen anafilaktik belirtilerin bulunmas?, laboratuvar testleri de olumlu (pozitif) sonuç verirse büyük Önem kazanır. Özellikle kanda eozinofil türü akyuvarların oranının yüz­de 8-10?a ulaşması ekinokok enfeksiyo­nu olasılığın? güçlendirir.
Eskiden tan? için Casoni alerjik deri testinden yararlanılırd?. Bu test deri içi­ne az miktarda hidatik sıvı verilerek uy­gulanıyordu.Bir başka özgün ba????klık tepkime­si de Ghedini-Weinberg testiydi. Hasta­nın serumunda, hidatik sıvı antijen ola­rak kullanılıyor, bu sıvıya karşı “komp-leman fiksasyonu” ilkesi uyannca has­tanın vücudunda geli?miş antikorlar aranıyordu. Günümüzde ise hastanın kanında ekinokok enfeksiyonu etkenine karşı özgün antikorlan saptayan dolaylı hemagglütinasyon ve ELISA testleri kullanılmaktadır. Bu testler öncekilere göre çok daha duyarlı ve tam için çok daha güvenilir sonuçlar verir.Karın filmi çekilmesi de kesin tam için yararlı olabilir. Yapılan incelemede kist duvarında kalsiyum birikimine rast­lanması ekinokok enfeksiyonunu dü­?ündürür. Karaciğer ekinokok enfeksi­yonunun tanısı için çölyak atardaman olarak da bilinen kann anaatardaman-nın arteriyograflsi çok yararlıdır. Bu yöntemle karaciğer atardamarının kara­ci?er içindeki dallanması incelenir. Bir kist varsa dallar bu bölgede kıvrım ya­parak uzakla?m?? biçimde görülür. Ama oldukça zahmetli ve riskli bir giri?im olan arteriyografi yerine günümüzde da­ha çok ultrasonografi ve bilgisayarl? vü­cut tomografisinden yararlanılmaktadır.
Komplikasyonlar
Karaciğer ekinokok enfeksiyonu ender olarak asala?ın kendiliğinden ölmesiyle sona erer. Yol açtığı ikincil hastalık ve bozukluklar ise ölümcül olabilir. Kistin mikroplanması ve yırtılması başlıca komplikasyonlan oluşturur. Bakteri üre­mesine ba?l? olan mikroplanma kisti bîr apseye dönüştürür. Bu da ate?e, karaci­?er bölgesinde şiddetli a?nya, kann kas­larının kasılması gibi belirtilere yol açar. Hidatik kist içeri?i daha çok kann zan ya da akciğer zarı bo?luklarına ya­yılacak biçimde yırtılır. Bu durumda ortaya çıkan anafîlaktik ?ok hastanın yaşam?m tehlikeye sokabilecek ölçüde a??r olabilir.
Tedavi
Hidatik kist cerrahi girişimle tedavi edi­lir. Kistin çevresinde vücudun tepki olarak geli?tirdi?i ba?doku katman? da alınmalıdır. Çok büyük kistlerde çevre karaciğer dokusunun çıkarılması gere­kebilir.
Kistlerin tam olarak temizlenemedi ?? durumlarda yeni gelişen kistler daha kapsaml? cerrahi girişimleri gerektire­bilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder